Tüketiciler konuşmanın kontrolünü ele geçirdi internet, sosyal medya sayesinde neyin gerçek neyin olmadığını kendileri görebilir. Bir işletmenin sözünü tutmadığını veya sahte olduğunu ve sadece tüketicilerin istediğini düşündüklerini yapıp söylediğini görebilirler.

"Mavi mi istiyorsun? Elbette, maviye her zaman inandık. Ah, yeşil mi istiyorsun? Demek istediğimiz bu, yeşil inandığımız şeydir."

Ve neden olmasın? Onlarca yıldır, işletmeler inançları için kendi dışlarına baktılar. 

Tüketicilere markalarının neyi temsil etmesi gerektiğini sormak için sözde uzmanlara para ödeyerek inanılmaz miktarda zaman ve para harcadılar. Çekici bir alanı ortaya çıkardıklarında, tüketicilerin onu satın almasını sağlamak için çok fazla para ve süslü pazarlama kullanırlar.

Güçlü Olmak İçin Özgün Olun

İnsanlar bir markanın yaptığı şeyi neden yaptığını ürün | hizmetinin var olma nedenini araştırır. Bir markanın temel bir inancı varsa ve insanlar inandıklarına inanırlarsa, büyük olasılıkla sadık olurlar.

• Bu nedenle, bugün her marka, temel inancını ortaya çıkarmalı veya yeniden keşfetmelidir. Ve onu bulmak için dışarıya değil içeriye bakmaları gerekir.

Söyleyemezseniz, markalaşmanın iç kültürle içeriden başladığına inanıyorum. Elbette, markalaşmanın tüketicinin ilgilenmesini ve tutmasını sağlamak için tasarlanmış bir güç olarak hakkında çok şey söylendi bu doğru. Ancak markalaşma yalnızca bir tasarım ve mesajlaşma alıştırması değildir bir davranışa bağlılıktır. Ve eğer bu davranış markanın dış ifadesiyle örtüşmezse, başka bir pazarlama hilesi olarak görülmeye mahkumdur.

Ancak kesin olan bir şey var – Doğru yapıldığında çok fazla başarı var.